Bu soruları sormayın: Yapay zekayı zorlayan konular

Yapay Zekanın Çevresel Ayak İzine Dikkat!

Yapay zekaya yöneltilen her soru, yalnızca bir yanıtla kalmıyor, aynı zamanda bir miktar karbondioksit salımını da beraberinde getiriyor. Almanya’daki Münih Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’nden araştırmacılar, geniş dil modellerinin akıl yürütme gerektiren sorulara verdiği yanıtların çevresel etkisinin önemli boyutlara ulaştığını keşfettiler.

6 Kat Daha Fazla Karbon Salımı

Hakemli bilim dergisi Frontiers’ta yayımlanan bir çalışmada, 14 farklı yapay zeka modelinin incelendiği ortaya çıktı. Soyut cebir veya felsefe gibi derinlemesine düşünme gerektiren konulardaki sorular, basit tarih dersi konularına göre yaklaşık 6 kat daha fazla karbon salımı üretiyor.

Araştırmanın baş yazarı Dr. Maximilian Dauner, “Yüksek seviyede düşünme gerektiren sorular, modellerin daha fazla enerji harcamasına neden oluyor, bu da daha fazla karbon salımı anlamına geliyor” diyor. Dr. Dauner’a göre, mantıklı düşünebilen büyük modellerin, kısa ve düz yanıtlar veren modellere kıyasla 50 kata kadar daha fazla karbon salımı yapma potansiyelleri var.

Kısa ve Direct Yanıtlar Önemli

Her yapay zeka sorusu sayısal işlem gerektiriyor. Her kelime veya parça, modele işlenmek üzere dijital bir “token” haline getiriliyor. Araştırmaya göre, muhakeme tabanlı bir soru ortalama 543.5 token üretirken, basit bir soruda bu sayı yalnızca 40’a düşüyor.

Araştırmacılar, kullanıcıların karbon ayak izini azaltmak için yapay zekadan daha kısa ve doğrudan yanıtlar talep etmelerini öneriyor. Kompleks modellerin sadece gerçekten gerekli olduğu durumlarda kullanılması gerektiğini belirtiyorlar.

Çalışma ayrıca, yüksek doğruluk oranına sahip modellerin çevresel maliyetini de gözler önüne seriyor. Örneğin, yaklaşık %85 doğruluk oranına sahip Cogito modeli, benzer büyüklükteki modellere göre daha basit yanıtlar veriyor ve 3 kat daha fazla emisyon salıyor.

Doğruluk ve Sürdürülebilirlik Dengesi

Dr. Dauner’a göre, “Mevcut yapay zeka teknolojilerinde doğruluk ile sürdürülebilirlik arasında bir denge olmalıdır. Doğru yanıtlar elde etmek için daha fazla enerji harcıyoruz, ancak bu dengeli bir şekilde yapılabilecek bir konudur” diyor.

Örneğin, DeepSeek R1 modeline 600 bin soru sorulması, Londra-New York arası uçuşun karbon ayak izine denk bir emisyon üretebilirken, Alibaba Cloud’ın Qwen 2.5 modeli benzer doğrulukla daha fazla soruyu aynı karbon seviyesinde yanıtlayabiliyor.

Araştırmacılar, bu tür verilerin kullanıcıları, daha bilinçli bir yapay zeka kullanımı konusunda yönlendirmesini umuyor. Her sorunun kapsamlı düşünülerek ve çevresel etkileri göz önünde bulundurularak yapılması gerektiğini vurguluyorlar.

Related Posts

Samsung Galaxy, iPhone’yi ikiye katladı

Samsung ile Apple arasındaki rekabet, bu kez batarya ömrü verileriyle gündemde. Avrupa Birliği’nin yayımladığı Avrupa Enerji Etiketleme Ürün Kayıt Sistemi verilerine göre, Samsung Galaxy S25 Ultra, 2.000 şarj döngüsüyle iPhone 16 Pro Max’in 1.000 …

iPhone 17 için nefesler tutuldu! Türkiye fiyatı belli oldu

Her yıl olduğu gibi bu yılda tanıtımı yapılması beklenen iPhone 17 için geri sayım başladı. Yeni telefonun Türkiye fiyatı ortaya çıktı.

Otomotiv devi dev fabrikalarını kapatabilir. Kimse tahmin bile edemiyor

Fransız-İtalyan otomotiv devi Stellantis, Avrupa Birliği’nin (AB) karbon emisyon hedeflerine uyum sağlayamaması nedeniyle ciddi bir krizle karşı karşıya. Şirketin Avrupa başkanı Jean-Philippe Imparato, Roma’da düzenlenen bir konferansta, AB’nin CO2 …

Xiaomi 16 serisi bomba gibi geliyor

Xiaomi’nin heyecanla beklenen amiral gemisi 16 serisi, teknoloji kulislerinde şimdiden büyük yankı uyandırıyor. Çinli şirketin bu yılın sonlarına doğru tanıtmayı planladığı seri, yeni bir premium modelle ve Mi 11 Ultra’dan tanıdık bir özellikle …

Uçan su taksilerle geleceğe yolculuk! Çevreci ulaşımın yeni yüzü

Uçan su taksileri, şehirlerdeki ulaşım sorunlarına yenilikçi bir çözüm sunarak bilim dünyasının ve ulaşım uzmanlarının dikkatini çekti. Elektrikle çalışan, su üzerinde birkaç metre yükselerek ilerleyen bu araçlar, trafik karmaşasını ortadan …

NASA paylaşmıştı… Yıllar önceki fotoğraftaki detay tartışmaları alevlendirdi

NASA’nın Mars’taki Curiosity keşif aracı tarafından 2013 yılında çekilen bir fotoğraf, yıllar sonra dikkat çekici bir tartışmayı yeniden gündeme taşıdı: Mars’ta yaşam olabilir mi? Fotoğrafta, yüzeyden yükselmiş ve mantarı andıran bir şekil görülüyor. Bu görüntü, bazı sosyla medya kullanıcıları tarafından “Yaşam bulundu!” şeklinde yorumlandı.