Cumhurbaşkanı Erdoğan: Soygun çarkını bozduk

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti’nin Meclis’teki grup toplantısında bir konuşma gerçekleştiriyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:

“AK Parti ailesi olarak teşkilatıyla, belediyesiyle, milletvekilleriyle, genel merkeziyle, kabinesiyle tam kadro sahadayız. Bu muazzam ruh şölenine gölge düşürmeye çalışanlara aldırmadan, 81 vilayetimizin her karışında bir ay boyunca bir gönüle daha girmek için koşturan tüm yol arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum.

“ASLOLAN MİLLETİMİZE HİZMET”

Geçtiğimiz günlerde önceki dönem milletvekillerimizle yaptığımız iftarda da ifade ettiğim gibi, AK Parti’de eski diye bir kavrama yer yoktur. Partimizin temsilcisi olduğu davaya inancını muhafaza eden herkes, ebedi AK Partilidir. Görevler, ünvanlar gelip geçicidir. Aslolan ülkemize, milletimize hizmet etmektir.

“KUYRUK ACILARI DİNMEDİ”

Bize yönelik husumetlerin bir kısmı, çeşitli maskeler altında ülkeyi sömürenlerin soygun çarkını bozmamızdan kaynaklanıyordu. 23 yıl boyunca en büyük nefreti bunlardan gördük. Kimi zaman Gazi Mustafa Kemal’i, kimi zaman batıyı, kimi zaman da milletimizin çeşitli kesimlerinin inanç ve köken hassasiyetlerini istismar eden bu yağmacıların kuyruk acısı hala dinmedi.

“HER TÜRLÜ SABOTAJIN HESABI YARGI ÖNÜNDE SORULACAK”

Türk ekonomisinin batırılması için çalışmak dahil, beşinci kol faaliyetlerinin yürütülmesinin gerisindeki sebeplerden biri kendi çıkarını her şeyin önünde tutan köksüzlerin sayıca fazla olmasıdır. Türkiye ekonomisine, milletin huzuruna yönelik her türlü sabotajın hesabı yargı önünde sorulacaktır. Kuzu postuna bürünmüş sırtlanları, fitnecileri, kuşağındaki hançeri sırtımıza saplamak için yanımızda dolaşan riyakarları çok ama çok iyi biliyoruz.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

“İSTANBUL BİR ANDA 1989-94 DÖNEMİNE GERİ DÖNDÜ”

Uzunca bir süredir dile getirdiğimiz, bazılarını rahatsız etse de yaşanan gelişmelerin hakikatin ta kendisi olduğunu gösterdiği bir tespitimiz var; Türkiye’nin kaderiyle AK Parti ve Cumhur İttifakı’nın kaderi iç içe geçmiştir. Son dönemde yaşanan gelişmeler bu tespiti bir kez daha ispatlar niteliktedir.

Bir kısmı 2019 yılına kadar uzanan şu veya bu sebepten belediyelerde yaşadığımız kayıpların hem şehirlerimize hem ülkemize nasıl büyük maliyetler getirdiğini görüyorsunuz. Türkiye bir anda adeta belediyeler bağlamında 1989, 1994 yılı dönemine geri döndü. Şehirlerimiz ve oralarda yaşayan on milyonlarca insanımız hizmet göremedikleri gibi, üstüne bir de hakaret işitiyorlar.

“YAMYAMLIĞIN KİTABİNİ YAZDIĞI ANLAŞILIYOR”

Yanan otobüslerin, çalışmayan merdivenlerin, aksayan hizmetlerin suçu İstanbullu kardeşlerimize yükleniyor. Belediyelere ödenen vergilerle aktarılan kaynakların eser ve hizmet yerine birilerinin şahsi çıkarları için kullanıldığı ortaya çıkıyor. İstanbul’un büyükşehiri ve kimi ilçe belediyeleriyle yolsuzluk, hırsızlık konusunda yamyamlığın kitabını yazdığı anlaşılıyor.

“BREZİLYA DİZİLERİ” BENZETMESİ

Usulsüz diplomayla başlayıp, rüşvet ve haraç çarkıyla devam eden rezilliklerin boyutu son operasyonlarla gün yüzüne çıkmış oldu. Güya yakın tankeriyle taşınan milyonlarca liralık sebze-meyveden İstanbul halkının en mahrem bilgilerinin peşkeş çekilmesine, hırsızlıklardan, halkın parasıyla beslenen tetikçilere kadar her türlü hukuksuzluk var. İstanbul’un CHP’li belediyelerindeki yolsuzlukları dizi yapmaya kalksanız Brezilya dizilerinden daha fazla malzemeyle karşılaşırsınız. Üstelik bunlar henüz heybede duran büyük turplar ortaya dökülmeden CHP’nin içinden gelen belge ve bilgiler ışığında güvenlik güçlerinin ve yargının elde ettiği suçlar. Büyük turplar ortaya saçıldığında bunların bırakın milleti, kendi yakınlarının suratlarına bakacak yüzleri kalmayacak.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

“TEHLİKELİ YOLU İÇİNDEN ÇIKILMAZ HALE GETİRİYORLAR”

CHP, insanları sokağa döküp ülkede kaos çıkarmaya çalışarak skandalı örtbas etme çabasına girişti. Çalana değil, yakalayana kızıyorlar. Marjinal örgütlerin yol açtıkları rezaletleri sahiplenerek girdikleri tehlikeli yolu iyice içinden çıkılmaz hale getiriyorlar.

Soruşturma başlayınca itirafçılık sırasına girenler CHP’li. Soruşturma derinleştikçe savcılığa yeni belge yağdıranlar CHP’li. Suç örgütünün sosyal medyada kullandığı tetikçilerden bıkanlar CHP’li. ‘Kurultayda şaibe var’ diyerek mahkemeye şikayette bulunanlar CHP’li. Ama suçlu AK Parti. Biz böyle bir iç hesaplaşmanın neresinde olabiliriz. Partinizdeki ihbarcılık yarışına bizi neden karıştırıyorsunuz. Soyguncular birbirine girmiş, gidip polise ihbar etmiştir. CHP yönetimine şunu hatırlatıyorum; seviyeyi ne kadar düşürürseniz düşürün boşuna. Macun bir defa tüpten çıkmıştır. Yolsuzluk çarkınız deşifre olmuştur. Pisliklerin üzerini örtemezsiniz.

Related Posts

Keşmir bölgesi neden tartışmalı?

Keşmir bölgesi neden tartışmalı?

Özgür Özel’i tehdit eden bir kişi daha gözaltına alındı

Evlat katili Selçuk Tengioğlu adına sosyal medyada hesap açıp CHP lideri Özgür Özel’i tehdit eden bir kişi daha gözaltına alındı.

El yıkama dayatması delirmesine neden oldu! Doktor Semmelweis’in değeri yıllar sonra anlaşıldı

1847’de Viyana Genel Hastanesi’nde artan lohusa ateşi vakalarını engellemek amacıyla tıp öğrencilerine cesetlerle temas sonrası el yıkama zorunluluğu getiren Macar doktor Ignace Philippe Semmelweis, meslektaşlarının şiddetli direnciyle karşılaşarak önce itibarsızlaştırıldı, ardından ruh sağlığını yitirdi.

18 yaşındaki genç tartıştığı kişiye taşla saldırdı

Konya’nın Selçuklu ilçesinde yaşanan tartışma kavgaya dönüştü. 18 yaşındaki Bayram Tekköse, taşla başına vurduğu Turgay Dündar’ı ağır yaraladı. Şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

Hindistan Pakistan savaşını 6 yıl önce satır satır yazmışlar: ‘Nükleer kış Türkiye’yi doğrudan etkiler’

Güney Asya’da gerilim, küresel bir felaketin kıyısına dayandı. Hindistan ile Pakistan arasında haftalardır tırmanan çatışmalar, sınır ötesi füze saldırılarıyla sıcak savaşa dönüştü. Dünya nefesini tutarken, en büyük korku ise nükleer silahların devreye girmesi. İki ülkenin toplamda 300’e yakın nükleer başlığa sahip olduğu bilinirken, olası bir nükleer saldırı sadece bölgeyi değil, iklimi, tarımı ve güvenliğiyle Türkiye dahil tüm dünyayı etkileyebilir.

Tecavüz etti, boğdu, diri diri yaktı, betona gömdü! Canavarlık dediğin daha nasıl olur

Pınar Gültekin cinayeti davasında Yargıtay vicdan zedeleyen bir karar imza attı. Kararda, sanığın eylemini “canavarca hisle gerçekleştirmediği”ne hükmetti.